Melankoli

hey joe..

  • 14 yıl önce, admin tarafından yazılmıştır.
  • 3 Yorum
  • Kalır

Adını unuttuğum gece parklarında kaç kez aldattım seni
Ben ihanetle öğrendim sadakati
Kaç kez ucundan döndüm parlak keskin metalin
Artık kimse öldüremez beni

Biten aşka dair.

  • 15 yıl önce, admin tarafından yazılmıştır.
  • 0 Yorum
  • Kalır

Yaşadığın herşey yanına kar kalır, geride bıraktıkların güzel anılardan başka birşey olmamalı.. geçmişine bakıp geçmişine bakıp ona göz yaşı akıtmak seni bir adım ileriye götürmez, götüremez. İnsan geçmişinden kurtulamadığı sürekli bir hüzne bürünürsün. Tamam hüzün yeri geldiğinde güzel ama süreklileştiği zaman seni esir alır ve ondan kurtulamazsın. Kurtulamayınca, sürekli isyankar halde olmaya mahkum kalıyorsun..Bugün kankam bana şöyle yazıyordu msn’den. Kanka aramızda kalsında bugün 10-15 dakika ağladım. Aklı sıra göz yaşlarını saklıyor erkeğiz ya! 🙂 Peki niye kanka dedim, biliyorsun ya diyor.. Tamam biliyorumda, sen onun için göz yaşı akıtırken, onun aklına geliyormusun diye düşünüp hayatın gerçekleriyle karşı karşıya gelmelisin kanka dedim.. Tamam göz yaşını akıtarak içindekileri dışarı akıtmak istemişsindir, rahatlamışsındır ama bunu sürekli bir hale getirme dedim. Aşk denilen şeye kendini esir etme. Büyülü birşey, kapılınca seni senden alıyor ve sen olmaktan çıkıyorsun. Ona göre yaşıyorsun artık bazı şeyleri dedim. Benimle konuşunca, görüşünce rahatlıyorda aklına gelince, yeni bir aşkı düşleyince tekrar hüzne boğuluyor..Gerçekci olmak lazım, mantıkcı olmak gerek. Kimse kimse için vazgeçilmez olmamalı , olamazda! Daha gençken, hayatımızın baharındayken kendimizi başkaları için acı çeken bir insan moduna sokmamız lazım.

Yazıya sorular gelecektir şu şekilde,”eğer bunları yaparsak, yaşadıklarımızın ne anlamı kalır” diye.

Peşin peşin cevaplıyayım, “eğer bunları yapmazsan, benim hissettiklerimi, benim yazdıklarımı çok geçmeden sende yazmak zorunda kalacaksın” 🙂

aşk

  • 15 yıl önce, admin tarafından yazılmıştır.
  • 0 Yorum
  • Kalır

Geçen gün bir yazı okudum.. Aşka dair. Üzüntüden, yıkıntıdan, dağılmışlıktan söz ediyordu. şöyle döndüm de bir kendime baktımo an. İçimden geçip giden sevgileri tartıya koydum objektif olmaya çalışarak. Sonra “karar” dedi hakim. Aslında kişiye değilmiş benim aşkım. ben aşka aşıkmışım meğer. aşk benim için bir çerçeve gibiymiş. içine koyduğum resimle bir anlam kazanıyormuş benim aşkım.. sonra gün geliyor o resim düşüyormuş içinden ama aşk olan çerçevem hep oradaymış. sonra başka bir resim içine; aşk farklı bir anlam kazanıyormuş.. başka renkler başka bir duruş, başka bir bakış.. her seferinde farklı oluyormuş ana fikri aşk olan çerçevemin.
Acıyı aslında yüreğimiz değil beynimizdir yoğunlaştıran. Kendi kendimize yapıyoruz bunu. belki seviyoruz aşk acısı çekmeyi ha? ne dersiniz.? Kimimiz salya sümük Mecnun olurken, kimimiz çivi çiviyi söker diyoruz ahaliye ve yeni bir resim arıyoruz adı aşk olan çerçevemizin içine..

kim ne derse desin.. “AŞKI SEVİYORUM”..

ERDEN EKİN

aşk melankolik bir durummuş.

  • 16 yıl önce, admin tarafından yazılmıştır.
  • 0 Yorum
  • Kalır

Aşk hastalığı” eski yüzyılların tıp metinlerinde dahi kendine yer bulmuş, bütün kültürlerde rastlanan, bazen facialara yol açan bir nevi “melankoli”dir. İbn-i Sina yataklara düşmüş, günden güne eriyen bir delikanlıyı muayene etmesi için çağrılır. Büyük hekim delikanlının nabzını tutarak şehrin semtlerini sayar. (Devamını Oku)