Candan Erçetin – Git.
Angel için 🙂
Angel için 🙂
Sana şiirlerimi duyanlar. Kitap yap diyor. Olur mu hiç? Ben seni herkeslerden saklarken. Sen seni bir kitapçıda görsen. Hemde bir sürü kitabın arasında. Kahrolmaz mıyım ben ?
Bir yara daha kaç kez kabuk tutar?
Ve inadına kaç kez kanatılıp koparılır o kabuk
………..
Oğuz BAL
Artık yoksun…Bu yokluk,hiçbir varlığın karşılığı değil…yalnızca akılalmaz bir boşluk,bir tat eksikliği,bir ses kopukluğu…Kör olmak değil,sonradan kör olmak gibi bir yokluk…
Hiç anlamadığım bir dilde şarkılar dinliyorum. Müzik evrenseldir derler ya, tam da öyle. Melodilerin beni içine alıp savurması yok mu, var işte. Hani bazı duygular vardır, ortaktır. Yalnızlık mesela. Herkes için aynıdır. Farklı şekillerde yaşadığımızı düşünsekte birbirimizden bizi ayıracak, bizi birbirimize düşürecek gibi bozamazlar. Kimsenin buna gücü yetmez…
Seni hala beklemek aklıma hakaret mi? Böyle bekleyebilmek yoksa bir marifet mi?
Gelin arabasının önünü kesen çocuklara verilen zarf gibi bomboş çıkıyorum sana… Her ne kadar plakasında ‘Mutluyuz’ yazsa da…
Kin tutmaz kalemim , bilirsin. Sen kapatsanda c/ismimin üstüne son sayfanı , bu masalın devamını bir ömür bekler yüreğim.. Sana git diyebilmek için kaç alfabe satın aldım z/amansız pazarlıklarla bilsen. Tüm kırgınlıklarımı çıkarıp kumbaramdan saydım , bir ´ git ´ etmedi.. Yanında ‘me’si olmayan bir git yakışıtırılmadı…
Cilalanmış fayansları batır… Takım elbiseleri batır… Karşılıksız aşkını batır… Ulaşamadığın şehirlerin gemilerini batır! Sesinin kötü olmasına aldırmadan söyle şarkını… Bağır!..Tanımadığın insana sarılamıyorsan , yastığına sarıl!.
Olur da olamazsam buralarda,
yanağındaki küçük çukura saklanmak istiyorum.
Uyumak yüzyıllarca uyumak…
“Belki de insanlar kendi kendilerini düşünmek, hayaller kurmak için yeteri kadar yalnız kalamadıklarından anlayışsız oluyorlardı.”
Yusuf Atılgan – Aylak Adam